Sunday, February 20, 2011

10 Dakkada Besiktas!


Fenerbahce ikinci devreki yukselisini Inonu'de Besiktas'i devirerek devam ettirdi. Boylelikle ust uste altinci macini  kazanarak mac fazlasiyla liderlige oturdu. Fenerbahce artik klasiklesen erken gol ile basladi maca. Bundan sonra da ilk 30 dakika cok ciddi bir ustunluk kurarak bircok gol pozisyonu uretti. Ozellikle sol kanatta Dia-Santos islerligi, Ekrem'i cok zor durumda birakti. Ama gecen haftalarda bahsettigimiz gibi, bu baski sirasinda maci koparacak skoru bulamadi Fenerbahce. Kendine gelen Besiktas, etkili ataklar yapmaya basladi ve golu hic kimsenin beklemedigi bir isimle buldu. Ekrem topu oyle bir noktaya gonderdi ki, Volkan'in yapabilecegi hic birsey yoktu.

Ikinci yariya da bu golun morali ve taraftar destegiyle baslayan Besiktas 2. golu bulmakta gecikmedi. Golu son gunlerde  sikca konusulan bir isim olan Toraman'in atmasi manidardi. Almeida'nin cok net pozisyonunun Volkan tarafindan cikarilmasi kirilma ani olarak gosterilebilir, ama ilk yari da Fenerbahce'nin direkten donen topu ve Rustu'nun kurtarislari da macin erken kopmasini engelledi. Fenerbahce adina umutlar azalmisken Ferrari'nin yaptirdigi penalti ve gordugu kirmizi kart macin ibresini Fenerbahce'ye cevirdi. Lugano'nun Fenerbahce icin ne kadar onemli bir oyuncu oldugu yine ortaya cikti. Mac boyu Ferrari'yi o kadar rahatsiz etti ki, bu penalti onun eseri denilebilir. Daha sonra 10 dakikada Alex'ten gelen 3 gol, Besiktaslilar'i bir haftada 3. kez kahrediyordu. On kisi kalmis Kartal'in yapabilecegi de pek birsey yoktu. Son dakikalar da Fenerbahce'nin ortada sican misali top dolastirmasi ile gecti. Hatta isi o kadar abarttilar ki, gol pozisyonu yakalayabilecekleri duumlari bile pas yapmak ugruna degerlendirmediler.

Fenerbahce adina cok fazla soylenecek birsey yok. Son haftalardaki klasiklesmis kadro ve format ile basladilar oyuna. Mucadele olarak da iyiydiler ve gecmis haftalardakine benzer bir performans sergilediler. Istikrarli cikislarini surdurduler ve hakli bir galibiyet aldilar.

Besiktas'i cok takip etmesem de bir suru soru isareti biraktilar aklimda.

1. Ibrahim'lerin kavgasindan sonra Uzulmez takimdan kovulmus, Toraman da yedek kalmisti. Camia icin cok onemli bir mac olan Kiev mucadelesinde yedek kalan Toraman bugun neden ilk 11deydi? Madem oynatilmasinda bir sakinca yok, Kiev macina yazik olmadi mi?

2. Haftalardir istikrarli bir sekilde orta sahada oynatilan Aurelio yerine, haftalardir yuzune bakilmayan Necip'in oynamasinin hikmeti nedir?

3. Bir takimda savunmanin gobeginde ve en son adam olduklarindan, stoperler kirmizi kart gormesi en muhtemel oyunculardir. Besiktas'in boylesine onemli bir macta nasil yedek stoperi olmaz?

4. Besiktas taraftarinin Uzulmez konusundaki tavrini merak ediyorum. Uc gunde alinan iki yenilgi olmasa, deli Ibrahim'i hatirlayacaklar miydi?

5. 4 gol yemesine ragmen bir suru kurtaris yaparak basarili bir performans gosteren Rustu neden 3. kaleci durumuna dustu?

Velhasil suan Besiktas, facia bir sezon geciriyor denilen Galatasary ile ayni puanda ve  averrajla altinci sirada. Bana kalirsa bunun en temel nedeni yillardir hatalarindan ders cikarip yonetim anlayisini gelistiremeyen Demiroren'dir. Bi gidisle Besiktas ve Galatasary'dan en az biri Avrupa kupalarina katilamayacak ve buyuk bir ekonomik kayiba ugrayacak. Schuster dedigi gibi ciddi kararlar alirsa ve gelecek seneyi dusunmeye baslarsa iyi olur. Tabi yonetimin de Schuster ile devam edip etmemeye acilen karar vermesi lazim, cunku bu sene icin kupa disinda bir hedef kalmadi.

Sampiyonluk yarisi ise kizisiyor. Fenerbahce gitgide agirligini hissettiriyor ve onunde ikisi Kadikoy'de olmak uzere uc Anadolu maci var. Kagit ustunde kolay gorunen bu maclar kazanilirsa sansi cok daha fazla artar. Trabzon da sonuna kadar birakmayacaktir yarisi tabi ki. Bursaspor da kolay epes etmeyecektir, ama gidisatlari pek iyi gorunmuyor. Trabzon-Fener kapismasi izleyecegiz muhtemelen. Bakalim 1996'da Gunes'in elinden futbolcu olarak sampiyonlugu alan Kocaman, bu sene de ayni isi teknik direktor olarak yapabilecek mi?

Monday, February 14, 2011

Q7 degil, K7



Fenerbahce usutuste 5. ikinci yaridaki de 4. macini kazanarak averajlada olsa ikincilige yerlesti. Zorluk derecesi yuksek gorunen mac beklenenin aksine rahat gecti. Bunda erken gelen golun etkisi var tabiki, ama o gol olmasa bile Fenerbahce bu aksamki maci kazanacagini en bastan belli etti. Cok onemli bir engeli daha asan Fenerbahce, bu hafta oynayacagi Besiktas macina daha rahat cikacak. Alinacak bir beraberlik bile takimin isine yarayacak. Bu rahatlik olumlu yansiyabilecegi gibi, takimi rehavete de itebilir. Umarim Kocaman bunun tedbirini alir ve son haftalardakimucadele devam eder.

Sok Baski
Fenerbahce sik sik yaptigi gibi yine sok bir baski ile basladi maca. Cok gecmeden de bu baskiile gelen hata sonucu golu buldular. Fenerbahce bu sok baski isini cok iyi yapiyor. Bu sene Trabzon maci ve gecen sene Besiktas maclarinda da ayni sok baski ile erken goller bulup maci almislardi. Bu maca oyle basladilar ki uuzun sure Kayseri kendine gelemedi.

Baski konusunda gosterilen basarinin son paslarda gosterielememesi ikinci golu bulmasini engelledi takimin. Hlbukiobaski esnasinda ikinci gol bulunabilse,mac oracikta bitecekti. Bu nedenle Fenerbahceliler rahatlamak icin Lugano'nun golunu beklediler. Macin genelinde bu final paslarindaki eksiklik bariz goruldu. Bu macbelki cok problem olmadi, ama onlem alinmazsa Fenerbahce'nin basi agrayabilir ilerleyen haftalarda. Ozellikle Niang'i cok basarisiz buldum bugun, bir golatmasina ragmen. Bircok pozisyonda final paslarini yanlis yapti ve kaleci ile karsi  karsiya kalabilecegi pozisyonlari da yavasligindan dolayi ezdi. Bu konuda son haftalarda bir dusus icerisinde. Fizik olarak iyi durmuyor. Bence oyundan cikartlimaliydi ve Semih ileri gecmeliydi ikinci yarinin baslarinda. Bu sekilde israr takima da Niang'a da zarar veriyor.

Kocaman'in ilk 11secimi son derece dogruydu. Yabanci hakkini Dia'dan yana kullanmasi, Ozeri kanada almasi olumluydu. Ozer de fena oynamadi ve kanatta her zaman alternatif olabilecegini gosterdi. Selcuk da Emre'nin yegane partneri oldugunu iyi oyunuyla ispatladi. Topuz'un muthis performansi devam ediyor, ilk golun asisti de yine ondan geldi. Lugano bu sezon 5. golunu atti ve savunmada da kusursuzdu. Alex durgundu bugun, ama buna ragmen takimin rahat bir galibiyet almasi cok onemliydi. Dia da fena oynamadi, ama savruklugu devam ediyor. Biraz daha derli toplu oynasa muthis bir silah olacak Fenerbahce icin.

Son olarak Fenerbahcenin kalitseinden bahsetmek istiyorum. Son zamanlardan takimlardaki golu dusunen, ayagi pas yapan oyuncu sayisi siklikla tartisiliyor. Daha defansif mi (kimisi daha kazma diyor), daha ofansif futbolcu tercihleri basariyi getirir tartismalari yapiliyor. Ozellikle Hagi'nin Sabri ve Neill'i orta sahada oynatmasi  cok elestiriliyor. Bugun Fenerbahce'de ayagi pas yapabilen, golu dusunen, kaliteli ayaklara sahip tam 7 oyuncu vardi (Niang, Alex, Dia, Ozer, Santos, G. Gonul. Topuz). Bu oyuncularin hepsi ne yaptigini bilen, adam eksiltebilen, kaliteli ayaklar. Ki bunlarin bazilarinin defans yonu de guclu. Bu tercihi cok cesur ve dogru buluytorum. Fenerbahce'nin cok gol yeyip yenildigi zamanlar da olacaktir ama bu oyun kurgusuyla keyif verecegini ve basarili olacagini dusunuyorum.  Turkiye'de hicbir takimda oyunun iki yonunu birden oynayabilecek bu kadar oyuncu yok ve Fenerbahce bunun avantajiniiyi kullanmali. Yani ozetle mesele Q7ye sahip olmak degil K7 sahip olabilmek ve takim olmak.

Thursday, February 10, 2011

Sampiyonluk Kokusu..


Fenerbahce gecen hafta bir ilki gerceklestirmis ve bu sezon ilk defa buyuk bir mac kazanmisti. Bu hafta da baska bir ilki gerceklestirdi ve ilk defa ust uste 4. galibiyetini aldi.  Oyun olarak tatmin etmese de, mucadele yine fena degildi. Bu galibiyet yine bir ilki gerceklestirmesi acisindan onemliydi. Futbolcularin kendine guveni gelmeye basladi ve daha da onemlisi sampiyonluga olan inanc artmaya basladi. Iste bu psikolojik faktorler bundan sonraki maclar icin cok onemli. Takim sampiyoluk kokusunu almaya basladiktan sonra daha farkli mucadele edecektir. Simdi onlerinde iki zorlu mac var; Kayseri ve Besiktas. Sampiyonluk havasinin devam etmesi icin bu iki mactan en az 4 puan alinmasi gerekli.

Gelelim macin detaylarina. Fenerbahce her ne kadar istekli olsa da ilk yari cok verimsizdi ve pek umut vermiyordu. Macin gitgide zorlasmaya basladigi anlarda Manisa'nin golu geldi. Fenerbahce'nin kroniklesmis sol kanat zaafiyeti, Santos'un adamini kacirmasi ve deplasmanda 1-0 geriye dusulmesi. Ondan sonra ilginc bir sekilde Manisa saldirmaya devam etti. Ki bence mactaki en buyuk hatalari buydu. Sanki Fenerbahce'yi kucumser bir tavirlari vardi. Karaman da uzun sure sahaya surdugu ofansif kadroda degisiklige gitmedi. Manisa'nin bu tavri Fenerbahce'nin pozisyonlar bulmasini sagladi. Once Semih'in yaptirdigi penalti ve gelen beraberlik. Ardindan yine Semih'in hazirladigi 2. gol. Son olarak da Dia'nin kontrakataktan gelen 3. golu ve cok onemli bir galibiyet.

Her ne kadar gol atamamis olsa da Semih'i begendigimi soylemeliyim. Iki golun hazirlayicisi olmasi onemli. Niang'dan cok once cikmis olmasina ragmen, ondan 1 km. fazla kosmus olmasi da ne kadar hareketli oldugunu gosteriyor. Tamam Niang'in kalitesine diyecegim yok, ama Kocaman formayi verme knusunda adaletli olamazsa Semih'i kaybeder. Bence bu macta Semih yerine cok yorulmus Niang cikmaliydi.

Kocaman'in ofansif gucu arttirmak adina Niang ve Semih'i beraber sahaya surmesini anlayabiliyorum, ama Niang kanatta cok etkisiz. Adam eksiltemiyor ve bir suru top kaybediyor. Kanatta Dia'yi kullanip (savunma yonunden Niang'dan kotu olmaz), Niang veya Semih'i de ileride oynatmali. Dia cok rahat adam geciyor ve fizik olarak da cok guclu. Kolay kolay yere yikilmiyor ve muthis hizi da cabasi. Umarim Dia'dan daha fazla yararlanilir.

Son olarak da Mehmet Topuz'a deginmek istiyorum. Olayli ve yuksek bir bonservisle geldi takima. Uzun sure bunun altinda ezildi ve ben de cok basarili olabilecegini dusunmuyordum. Ama istikrarla calisarak bu noktaya geldi. Bence suan takim icin cok onemli bir oyuncu. Yaraticilik ve son paslar konusunda da kendini gelistirdi. Attigi sutlarin cogu da kaleyi buluyor. Bir de gol atabilse muthis bir oyuncu olacak. Dikkat ederseniz, 3golde de hazirlayici olarak Topuz'u gorebilirsiniz. Orta sahadaki dinamizmi, sertligi, hirsi da takima enerji veriyor. Umarim performansini arttirarak devam eder ve uzun yillar bu takima hizmet eder. Boyle devam ederse milli takim icin de dusunulecegini tahmin ediyorum.

Tuesday, February 1, 2011

Fener Varim Dedi!


Gunlerdir konusulan derbiyi Fenerbahce net bir skorla kazandi. Bu Fenerbahce'nin bu sene kazandigi ilk ciddi mac (Avrupa maclari ve ligin ilk 5 takimi ile yapilan maclardan bahsediyorum). Bu acidan bakildiginda seytanin bacaginin kirilmis oldugunu goruyoruz. Diger taraftan da bu zamana kadar hic onemli mac kazanilmamis olmasi da ciddi bir basarisizlik.

Fenerbahce maca cok istahli basladi. Maca cok daha iyi konsantre olduklari belliydi. Sagli sollu ataklar, muthis bir hucum pres, ki 2.gol boyle geldi, kanat bindirmeleri derken ilk 30 dakika Tabzon'u kaleye yaklastirmadilar ve 2-0 i buldular. 2. golu bulmalari cok onemliydi ,ki daha fazlasini da bulabilirlerdi. Ilkyarinin sonlarina dogru Trabzon baski kursa da bir pozisyon disinda uretkenlikten uzak kaldilar. Ikinci yari da mac tam manasiyla Fenerbahce'nin istedigi gibi ortada gitti. Gittikce sertlesen macta 3 kirmizi 12 de sari kart cikti.
Sonuc olarak Fenerbahce cok onemli bir galbiyet alarak sampiyonluk yarisina ortak oldu. Trabzonspor ise her  ne kadar puan olarak onde olsa da psikolojik ve moral olarak geriye dustu. Kirizi iyi yonetebilir ve iki mac ustuste alabilirlerse bu sorunu asarlar. Trabzon'un mazisi kotu orneklerle dolu, ama Senol Gunes faktorunu unutmamak lazim.

Gecen hafta cok kotu oynayarak kazanan bir Fenerbahce vardi. Yogun baski ve strese baglanmisti bu oyun. Bu hafta ise cok iyi bir oyun vardi. Bunun nedeni olarak futbolcularin ruhlarini ortaya koymalari gosteriliyor. Kimisi de mactan once aciklanan 1 milyon dolarlik primi sebep olarak gosteriyor. Bana kalirsa bu mucadelenin en temel nedeni korku. Bu maci kaybettikleri takdirde sampiyonluktan kopacaklarini ve kariyerlerinin zarar gorecegini biliyorlardi. Tabi camianin ve taraftarin bu maca cok iyi hazirlandigini da kabul etmeliyiz. Tribunler uzun bir aradan sonra ilk defa bu kadar etkiliydi. Fenerbahce evindeki derbilere hazirlanma isini cok iyi yapiyor ve son yillarda derbilerde alinan basarili sonuclar da bunun gostergesi.

Bana kalirsa, ikinci devre oynanan iki mac da olcu degil. Birinde asiri bir gerginlik ve baski, digerinde de asiri bir motivasyon var. Bu hafta Manisa ve sonraki hafta Kayseri ile oynanan maclardan sonra sampiyonluk ile ilgili daha net seyler soyleyebiliriz. Takimin uzerindeki stres kalkti, ama onumuzdeki maclara Trabzon macindaki gibi bir motivasyonla cikmalari da zor.  Trabzon macindaki gibi bir mucadeleyi her hafta gostermelerini beklemiyorum, ama performanslar arasinda bu kadar ucurum olmamali. Sadece onemli maclarda veya taraftarin ittirmesiyle olacaksa bu oyun, sampiyonluk hayal olur. Turkiye'de malesef yeterince profesyonellik yok. Cok fazla dalgalanma oluyor performanslarda ve istikrardan bahsetmek zok zor. Halbuki bu kadar paranin dondugu bu sektorde oyuncular daha profesyonel davranmali ve belli bir istikrari yakalamalilar. Tabi ki kotu gunleri olacaktir ve surpriz sonuclar olacaktir, ama bu kadar para almalarina ragmen oynamalari icin ittirmek gerekiyorsa, uzun vadeli basarilardan bahsetmek hayalcilik olur. Bakalim Fenerbahce istikrarli bir sekilde performans gosterebilecek mi?

Fenerbahce kulubunun devre arasinda Trabzonlu taraftarlara kumanya dagitmasi, misafirperverlik adina ne kadar hos ise, Kocaman'in macin basinda selamlasmak icin yerinden kalkmayip Senol Gunes'e gitmemesi de o kadar ayip oldu. Gunes, buyukluk gostererek Fenerbahce kulubesine geldi ve Kocaman ile el sikisti. Basit gibi gorulebilir, ama bu tarz hareketler sporda siddetin onune gecmek icin dikkat edilmesi gereken seyler. Nefret tohumlari atmak, uzun vadede iki tarafi da yaralar.

Miller...
Gecen haftaki yazimda Kayseri'ye dikkat cekip sampiyonlukta ciddi bir aday olduklarini vurgulamistim,  ki bu gorusumde hala israrciyim. Bu hafta Bursa'nin yeni  transferi Miler'i izledim ve cok begendim. Miller bir top cambazi filan degil, ama cok akilli oynuyor. Modern bir oyuncu profili cizen Miller, tecrubesi ile Bursa'ya cok sey katacaktir. Son olarak Altidore'u da alan Bursaspor ileri ucunu bayagi guclendirdi. Keske bu transferleri sene basinda yapsalardi da sampiyonlar liginde daha farkli sonuclar alabilselerdi. Bu transferle birlikte sampyionluk iddiasini bayagi guclendirdi Bursa. Heyecanli bir sampiyonluk yarisi bizleri bekliyor...