Monday, August 30, 2010

Genclik Asisi..

Fenerbahce seyircisiz oynadigi ikinci macta da 4 golle 3 puani aldi. Aslinda skor sizi aldatmasin, Fenerbahce oyle aman aman bir futbol oynamadi. Manisaspor biraz sansli ve becerikli olsaydi, mac daha farkli sonuclanabilirdi. Genc Okan'in zorlamasi ve kalecinin buyuk hatasi ile Fener ilk yariyi oyun oynamadan 1-0 onde bitirdi. Ikinci yarinin hemen basinda Manisa beraberligi yakaladi ve ardindan birkac tane yuzde yuzluk gol kacirdi. Duran toptan Lugano ile gelen gol, Manisa'nin ileri acilmasina neden oldu ve Fenerbahce rahat pozisyonlar bulmaya basladi. Niang'in iki goluyle de karsilasmayi 4-2 galip bitirdi. Fenerbahce pozisyonlarin cogunu son yarim saatte, Manisa'nin ileri acilmasi sonucu buldu. Oyle ki Manisa'nin attigi 2. golde Fener savunmasi 4e 6 yakalanmisti. Top iki kere kaleden cikarilmasina ragmen yardima gelen olmadi ve sonucta golu yedi. Yani savunma alarm veriyor Fenerbahce'de. Bununla beraber, kapali defansi acabilecek varyanyonlari yine yapamadi bu macta Fenerbahce.

Esas sorun yukarida da belirttigim gibi savunmada. Defansinda cok ariza verdi bugun Fenerbahce. Lugano ve Bilica gecen seneki formlarindan uzaklar ama savunmadaki sorunu sadece bu ikliye baglamak yanlis. Kocaman'in telkini ile Fenerbahce daha cok hucuma cikiyor bu sene. Ozellikle on liberolari daha sik ilerde goruyoruz. Buna ek olarak kanat oyunculari Stoch, Dia ve Ozer'in savunma yonleri cok guclu degil. Tum bunlar birlesince savunma zaafiyeti ortaya cikiyor. Takimin ilerden baslayarak daha iyi savunma yapmasi  ve donuslerde kanat oyuncularinin daha hizli olmasi gerekiyor. Aksi takdirde Fenerbahce cok gol yer bu sene.

Peki Fenerbahce'de hic mi iyi seyler yoktu. Tabi ki vardi ve bunlar Fenerbahcelileri ilerisi adina umutlandiracak seylerdi.

1. Niang takim icin buyuk kazanc. Mactan once bu hafta golle tanisacagini yazmistim ve bugun fileleri iki kez havalandirdi. Bu takima kendini kabul ettirmesi ve uzerindeki baskinin kalkmasi adina cok onemliydi. Fenerbahce'nin uzun yillardan sonra istedigi forvete kavusmus olmasi, taraftarlari umutlandiran en onemli etken.

2. Gecen yildan beri takimda alternatifi olmayan tek ismin Gokhan Gonul oldugu soyleniyor ve buna ben de katiliyorum. Kocaman, beklenenin aksine Bekir'i degil de alt yapidan gelen genc Okan'i oynatti sag bekte. Simdi herkes Kocaman'i cesaretinden dolayi kutlayacak ama Okan bir hata yapsaydi herkes Kocaman'i elestirecekti , ama isler boyle malesef. Okan da yaptigi 2 asist ve defansta yaptigi kritik mudahalelerle tam not aldi. Alt yapidan gelen diger bir oyuncu da Mert'ti. O da yaptigi kritik kurtarislarla takimin galibiyetinde onemli rol oynadi.  Benim icin macin en guzel yani buydu. Eger tutarsa, bu genclik asisi Fenerbahceye cok fayda saglayacak. Umarim bunun devami gelir ve Fenerbahce de Turk futbolu da bu gencleri kazanir.

3. Takimdaki rekabet gittikce kizisiyor. Takimda direkt oynayabilecek 8 yabanci olmasi ve bunlarin sadece 6'sinin oynayabiliyor olmasi rekabeti onemli olcude arttirdi. Dia da bu mac sonradan da olsa oynadi ve hazirim mesaji verdi. 6 yabanci sinirlamasi Turk oyunculara da oynama firsati doguruyor. Mesela Caner bugun ilk 11'de cikti ilk defa ve fena oynamadi, 1 golun de asistini yapti. Yani artik Fenerbahce'de kimsenin yeri garanti degil. Buna Gokhan Gonul ve Volkan Demirel de dahil!

Ozetle Fenerbahce cok iyi oynamadan 3 puani aldi ve bu mac icin daha fazlasini da beklemek haksizlik olurdu PAOK macindan sonra. Fenerliler icin endiselenecek de cok sey var, umutlanacak da. 3 haftada 10 gol atan takim 5 de gol yedi. Ben bardagin dolu tarafina bakiyor ve umutlu olmak lazim diyorum. 5.haftadaki Besiktas derbisi cok onemli. Fenerbahce o macta yenilmezse ligi sonuna kadar goturur bence. Milli takim arasi da takimin biraz daha toparlanmasina yardim edecektir.

Cimbom sasirtmaya devam ediyor!
Galatasaray gecen haftadan sonra, bu hafta da beni yaniltti. Eskisehir deplasmanindan galip gelecegini dusunmuyordum. Ama, bir yerde de artik toparlanmasi gerekiyordu. Galatasaray'in durumu  birkac gunde yapilacak transferlere bagli. Daha Pino'dan da faydalanmadiklarini unutmamak lazim. Diger takimlar tam kadro yoluna devam ederken, Cimbom daha en az 3-4 oyuncusundan yoksun. Dolayisiyla karamsarliga gerek yok bence.

Kartal aciliyor
Kartal her gecen gun iyiye gidiyor gibi. Schuster takimi , takim da biririni taniyor. Quaresma suphesiz yilin transferi. Bu sene cok can yakacak. Guti de isiniyor Turkiye'ye. Kisacasi Besiktaslilar'i guzel bir sezon bekliyor.

Bursa tam gaz yoluna devam ediyor ama bu hafta biraz sansliydilar. Her zaman boyle sansli olmayabilirler. Umarim bu sene de zirveye oynar ve ligimizin 5. buyugu olarak tescillenir. Trabzon da ilk firesini verdi ama onlar da iyi takim. Yeni transferlerinin kalitesi citayi biraz daha yukseltip yukseltemeyeceklerinde onemli rol oynayacak. Bekleyip gorecegiz.

Not: Fenerbahce disindaki maclari izlemiyorum ve diger takimlar hakkindaki yorumlarim da yuzeysel oluyor hakli olarak. Diger takimlar hakkinda yorumlarini paylasmak isteyen misafir yazarlara her zaman kapimiz acik.

Saturday, August 28, 2010

Kara Persembe!

Gectigimis persembe gunu, "Kara Persembe" olarak kayitlara gecti ve uzun sure de hafizalardan silinmeyecek herhalde. Avrupa kupalarinda mucadele eden 4 takimimizdan 3'u elendi. Sampiyonlar Ligi'ne direkt katilacak Bursaspor'u saymiyorum, cunku onlar Sampiyonlar Ligi'ne direkt katilacaklari icin eleme oynamadilar. Trabzonspor'un elenmesi beklenen bir seydi ve ve surpriz olmadi. Ama, Fenerbahce'nin ve Galatasaray'in elenmeleri Turk futbolu adina cok buyuk kayip oldu. Uzun zamandir ilek defa bu iki takimimiz birden Avrupa'ya Agustos ayinda veda ediyorlar. UEFA kupasi kazanmis ve sampiyonlar ligi'nde ceyrek final gormus bu takimlarin elenmesi hicbir mazeretle aciklanamaz. O yuzden teknik taktik uzerinde konusmaya cok gerek yok. Avrupa kupalarina bu kadar erken veda ettikten sonra, sampiyon olsalar dahi, ki cok zor gorunuyor, benim gozumde basarili olamayacaklardir bu sene.

Ders Olmali!
Futbolumuz maddi anlamda her gecen sene buyuyor ve Avrupa'nin sayili liglernde biriyiz. Sirf gecen sene, naklen yayin gelirleri nerdeyse iki katina cikti. Peki nasil oluyor da kuluplerimiz ileri degil de geriye gidiyor? Bana kalirsa sorunun temelinde en tepedeki isimler var. Sonucta tum tasarruf onlarin elinde ve yapilan yanlis futbolcu, teknik heyet secimleri burdan cikiyor. Dolayisiyla tepedeki zihniyetin degismesi gerekiyor.

Fenerbahce ozelinden gidersek, yonetimdeki insanlar is hayatlarinda cok basarili insanlar. Ki Kulubu maddi ve kurumsallastirma adina getirdikleri noktadan bu anlasiliyor. Ama bu insanlarin herhangi bir futbol egitimleri yok ve cogu futbolculuk da yapmamis. Yani isin mutfagindan gelmemisler. Dolayisiyla tum branslarda isin ehline teslim edilmesi gerekiyor islerin. Gecen sene uygulanan ve bu sene rafa kaldirilan menajerlik sistemi gibi. Veya ozel sirket mantigiyla dusunup, isin basina bir CEO getirip, isi ona havale etme. Dunyadaki tum basarili sirketler boyle yuruyor ve eninde sonunda gelinecek nokta da bu olacaktir bence. Bu is daha cok su goturur o yuzden bu haftaki mac tahminlerime geceyim.

Fener Zorlanir
Fenerbahce artik tum enerjisini lige verecek. Gecen macta oldugu gibi, bu macin da seyircisiz olmasi avantaj olacaktir cunku taraftar takima cok ofkeli. Umarim bu iki hafta galibiyet alinir ve taraftar nispeten sakinlesir. Fenerbahce ofansif manada sorun cekmeyecektir cunku Niang ve Stoch'un takima katilmasiyla bir cesitlilik saglandi. Ama defansta soru isaretleri devam ediyor. Birkac hafta once belirttigim gibi stoper transferi sart. Ozellikle Gokhan Gonul ve Volkan'in olmayisi buyuk sorun. Aslinda Gokhan her ne kadar savunma oyuncusu olsa da, bence Fenerbahce icin hucum acisindan daha onemli yani Gokhan'in etkili bindirmelerini arayacaktir takim. Bu hafta takim PAOK hezimetini telafi etmeye calisacaktir ve Manisa macini zor da olsa kazanacaklarini dusunuyorum. Niang'in da bu mac ilk golunu atacagini tahmin ediyorum.

Cimbom'un sanssizligi
Galatasaray her ne kadar sakatlardan, transferlerin yetistirilememesinden yakinsa da, cok sanssiz bir fikstru de sahip oldugunu belirtmekte fayda var. Ilk hafta zorlu bir deplasman, ikinci hafta Bursaspor ve bu hafta zorlu Eskisehir deplasmani. Bu zor fikstur, Cimbom'un bu zorlu surecini dah da zor hale getirdi.
Galatasaray'daki tahribati tamir etmek kolay degil. Futbolcularin ozguvenini kazanmasi zaman alacaktir. Bu hafta da kazanacaklarini dusunmuyorum ve beraberlik en yakin ihtimal diyorum.
Bu arada Rijkard'in ozellikle yonetime yonelik yaptigi son aciklamalardan sonra koltugunda uzun sure oturabilecegini dusunmuyorum.

Kartal Ucmaya Devam
Besiktas cok iyi bir hava yakaladi ve herkes cok mutlu. Karabuk karsisinda kazanacaklarini dusunuyorum eger Schuster radikal bir rotasyona gitmezse. Karabuk yeni bir takim ve Besiktasi zorlayacak gibi gorunmuyor.

Trabzon her ne kadar yorgun olsa ve Umut'un belirsizligi takimi olumsuz etkilese de, Antalyaspor'u yenecektir. Bursa'nin ise Sivas'ta isi zor. Bakkal, tas gibi bir takim yapmis. Cetin bir mucadele olacak ama Bursa'nin en azindan 1 puan alacagini dusunuyorum.

Monday, August 23, 2010

Anadolu Atesi

Bu hafta 3 buyuk Istanbul takiminin da maglup oldugu ilginc bir hafta oldu. Gerci Fener ve Cimbom'un rakipleri zordu ama ucunun birden maglup olmasi cok rastlanan bir durum degil. Ozellikle Bursa ve Trabzon'un ortaya koydugu guzel futbol, bu sene zirve yarisinin heyecanli gececegini gosteriyor. Yani, Anadolu Atesi isiticak ligimizi bu sene. GS ve BJK'nin maclarini kismen izledim, bol pozisyonlu guzel maclar oldu. Fenerbahce maci da kiran kiranaydi ve cok zevk aldim. Yani bu hafta futbola doyduk denilebilir.

Fener'de sanci devam ediyor
Fenerbahce'nin  erken dogum sancilari cektigini daha once belirtmistim. Bu sancilar hala devam ediyor ve edecege de benziyor. Bakalim kulup bu sancilara dayanabilecek mi yoksa bu sancilar sonucu birilerinin kellesi mi gidecek? Umarim dayanir ve dogum gerceklesir..
Gelelim maca. Fenerbahce bir turlu ideal 11'i ile sahaya cikamadi bu sene. Gerci suan ideal 11 kavrami oturmus degil tam olarak, yani herkese gore goreceli bir ideal 11'i var Fenerbahce'nin. Kocaman'in kafasinda da bunun tam oturdugunu zannetmiyorum. Suanda gorunen, o da deneme yanilma yoluyla en iyisini bulmaya calisiyor. Gecen sene sokaktaki cocuk bile sakatlik ve ceza durumlari disinda takimin sahaya nasil cikacagini biliyordu. Bu beraberinde istikrari getiriyor ama takim icindeki rekabet de oluyor. Bunun orta yolunun bulunmasi gerekiyor.
Alex ve Stoch'un birden yedek kulubesinde olmasi herkesi sasirtti. PAOK maci dusunulerek bazi oyuncularin dinlendirilebilecegini dusunmustum ama suanda takimin iki yaratici oyuncusunun birden kesilmesi oldukca yanlisti. Trabzon'un maca firtina gibi girmesi, sanssizca yenen ilk gol de bunun uzerine tuz biber oldu ve takim 20. dakikada 2 farkli geriye dustu. Duran toptan kazanilan gol ve ardindan yine duran toptan yenen bir gol. Son iki macta Fenerbahce duran toplardan 3 gol yedi ki buna kesin onlem alinmali.
Neyse ki Stoch'n oyuna girmesi takimi biraz canlandirdi ve Fenerbahce birkac pozisyona girdi. Mehmet'in golu ile de 3-2 bitirdi ilk yariyi.
Ikinci yari Fener'in rakip kalaye yuklenip gol aramasini beklerken pozisyonlar Trabzon'dan geldi. Fenerbahce bir turlu tempoyu arttiramiyor, rakip kaleyi baski altina alamiyor. PAOK macinda da bu yasandi. Rakip 35 dakika 10 kisi olmasina ragmen ciddi pozisyon bulamamisti. Bugun ikinci yari nerdeyse tam kadroydu Fener ama gerekli etkinligi gosteremiyor, rakibi bunaltamiyor. Bunun birkac nedeni vardi. Oncelikle Ozer bugun cok kotuydu; ne defansif manada ne de ofansif manada takima katki saglayamadi. Ben sahsen gecen seneden beri kendisinden patlama bekliyorum ama suana kadar bence hayal kirikligi. Umarim formunu arttirir. Ikincisi, Niang daha takimda yeni ve oyunculara tam alismis degil. Pas alisverislerinde birkac kez hata yapti ama buna ragmen takima cok katkisi cok ve cok faydali olacagini dusunuyorum. Ucuncusu, Stoch'u yeterince topla bulusturamiyor Fenerbahce. Suanda ofansif manada en etkili oyuncu Stoch, cok guzel isler yapiyor. Fenerbahce'nin onun uzerine daha fazla oynamasi gerekiyor. Bu sekilde Alex'e bagimliliktan kurtulmus olur takim.
Sonuc olarak Trabzon hakederek kazandi, daha cok pozisyon bulan Trabzon'du. Ama Fenerbahce biraz akilli olsaydi beraberligi de koparabilirdi. Trabzon deplasmaninda maglup olmak cok buyuk kayip degil. Ama Fenerbahce bu macta cok yoruldu ve yiprandi. Umarim PAOK macini olumsuz etkilemez.

Cimbom SOS veriyor
Galatasaray'in puan alacagini dusunuyordum ama yanildim. Aslinda cok kotu oynamadilar, pozisyonlar da buldular ama takimda sanki kara bulutlar var. Ozguvenleri kalmamis sanki. Takima bir hava gerekiyor. Flas 1-1 transfer yapilirsa takim da seyirci de havaya girer. Yoksa bu gidisat iyi degil.

Bursa ise kaldigi yerden devam ediyor. Saglam bir savunma yapip kontraatakla gol ariyorlar. Volkan Sen anahtar konumda. Arjantinli yeni forvetlerini ise begenmedim. Ama kadroyu derinlestirmisler, bunun cok faydasini gorecekler. Mesela Sercan'i oldukca iyi buldum. Yeni yapilan transferler rehavete girmesine engel olmus. Bursa ile ilgili tek endisem Anadolu takimlari ile yapacaklari maclar. Artik takimlar Bursa'yi buyuk diye gorup ona gore taktik gelistirecekler. Bursa'nin ofans gucunu cesitlendirmesi, kapali defanslari acacak formuller bulmasi gerekiyor yoksa surpriz puan kayiplari yasayabilirler.

Kartal'in karizmasi cizildi!
Haftanin en buyuk surprizi Besiktas'in kendi sahasinda maglup olmasiydi. Ama bence bunun en buyuk nedeni de Schuster'in kadroda yaptigi rotasyondu. Biraz abartti rotasyon isini galiba. Yani Besiktaslilar'in cok endiselenmesine gerek yok. Bu sonucu bir yol kazasi olarak gorebilirler.
Savunma sikinti olabilir demistim daha once ki Ferrari beni hakli cikardi. Ilk gol pozisyonunda Iskender karsisindaki caresizligi gozume batti. Bu gidisle yedek kalabilir. Bir de Quaresma'yi izlemek gercekten cok zevkli. Adamin nerde ne yapacagi belli olmuyor. Takima cok katki saglayacak ama takim sadece onun ayaklarina bakmamali. Son birkac yildir Fenerbahce'de olusan gol atma ve attirma isini Alex'e birakma hastaligina yakalanmamasi lazim Kartal'in.

Not: Fotograf Hurriyet.com.tr'den alinmistir. Trabzon-Fener maci baslamadan once sahada maci izlemeye gelen bir martiyi guvenlik gorevlileri kovalarken:)

Sunday, August 22, 2010

Mini Derbiler

Bursaspor'un sampiyon olmasiyla, buyuk sayisi 5'e cikti ligimizde. Gerci 5. buyuk sifatini tam manasiyla hak etmeleri icin 2-3 yil zirveye oynamalari sart ama biz yine de 5 buyuk var diyebiliriz, cunku Bursa iyi yolda. Genelde 3 buyukler arasinda oynanan maclara dev derbi denir. Ben de Trabzon ve Bursa ile oynanan maclara mini derbi diyorum. Bu hafta da iki tane mini derbimiz var.

Cimbom puansiz cikmaz
Bugun oynanacak Galatasaray-Bursaspor macindan baslayalim. Bursapor ilk macini uc puanla kapatsa da cok iyi bir goruntu vermedi, ama kadrosunu korumasi ve ilk 11'e katki saglayacak transferler yapmasi da, Sivasspor'un gecen seneki durumuna dusmeyecegini gosteriyor. Yani Bursa bu sene de siki bir rakip olacak ve Bursa'yi yenmek oyle kolay degil.

Galatasaray ise resmen calkalaniyor. Rijkard'in koltugu pek saglam degil artik. Dolayisiyla bu mac onlar icin cok onemli. Olasi bir yenilgi durumunda yonetimin veya teknik direktorun istifaya davet edilmesi beklenmeyen birsey degil. Bu yuzden, Galatasary'in bu maca stresli cikacak olsa da, cok asilacagini dusunuyorum. Ki ciddi rakipler karsisinda her zaman daha fazla mucadele eder takimlar. Baros'un da takima isinmasi buyuk bir arti. Kewell da cok iyi bir form yakalamis durumda. Arda zaten her zaman takima katki sagliyor. Ben bu maci Cimbom'un en azinda beraberlikle bitirecegini dusunuyorum, ikinci ihtimal ise Galatasaray'in galibiyeti.

Trabzon eskisi gibi degil!
Son yillarda Fenerbahce'nin Trabzon'a cok ciddi bir ustunlugu var. Trabzon'daki maclarin dahi cogunu kazandi ama bu sene durum biraz farkli. Trabzon cok daha diri ve akilli oynuyor. Liverpool karsisinda ezilmeden oynamalari bunun kaniti. Ayrica gecen birkac yilda bu iki takim hep son haftada oynuyordu. Trabzon'un hedefinin kalmamis olmasi Fener'in isini kolaylastiriyordu, gecen sene haric! Bu sene ise durum farkli. Fenerbahce'nin bu hafta galibiyet alabilecegini dusunmuyorum. Beraberlik en yakin ihtimal gibi duruyor, olmazsa da Trabzon kazanir.

Fenerbahce'nin akli bu mactan cok PAOK macinda olacaktir. Cunku PAOK maci gercekten cok kritik bir esik. Bu nedenle Kocaman, bazi oyunculari riske etmeyip dinlendirebilir ozellikle de sakatlari. Niang'in takima girecek olmasi muhtemelen Cristian'in kesilmesine neden olacak. Daha once de belirttigim gibi, bu pek sorun olmaz. Selcuk onun gorevini layikiyla yapar. Fener'in bu haftaki en buyuk handikapi Volkan'in olmamasi. Mert her ne kadar su ana kadar oynadigi birkac macta hata yapmasa da hic ciddi bir macta gormedik kendisini. Bakalim bu hafta ne yapacak?

Sag kanatta da Dia'nin sakatligi devam ediyor ve Mehmet ilk 11'de olacaktir. Dia'nin duzelmesinden sonra ise yabancilar arasinda da ciddi bir rekabet olacak. Bu arada Deivid'in gonderilmesi de cok olumlu. Yillik 2.5 milyon euro alip, takima hicbir faydasi olmayan bir oyuncu gitmis oldu. Bana kalirsa, cok pahali olmayan ama iyi bir yedek olabilecek bir stoper alinmali. Bilica ve Lugano'nun alternatifi malesef yok. Ki bu iki oyuncunun da sik sik cezali duruma dustukleri dusunuldugunde, kaliteli bir stopere ihtiyac oldugu kesin.

Friday, August 20, 2010

Aziz Baskan...


Asagidaki fikra Hurriyet gazetesi yazari Emrah Oner'in  Gunun Fikrasi baslikli yazisindan alinmistir.


Aziz Yıldırım’ın biri, bir gün yolda yürüyor. Aaa bir bakmış, yerde bir lamba.
Hemen ovmuş lambayı, içinden cin çıkmış.

Cin demiş ki, “Beni kurtardın, ne dilerse dile benden…”

Aziz Yıldırım demiş ki;

“Her yeri baştan inşa etmek istiyorum. Her yer benim olsun. Her yeri yıkmak istiyorum. Her yere ruhsat istiyorum. 50 tane stat, 100 tane AVM istiyorum. 3000 tane tesis istiyorum. “

Cin; “O kadar betonu ben bile bulamam. Sen başka bir şey iste.”

“O zaman” demiş Aziz Yıldırım.

“Bir takım istiyorum.
Bu takım ısırsın istiyorum.
Her hafta bir kupadan elenmesin istiyorum.
Son dakikada anons yapılmasın istiyorum.
Son dakikada bir kerede biz kupa alalım istiyorum.
Orta sahada şaşı futbolcum olmasın istiyorum.
Bir Avrupa maçında da Yasin, Can, Bekir, İlhan, Ali Bilgin, Deniz olmasın istiyorum.
Artık Brezilyalı gelmesin istiyorum.
Her taraf Fransız zenci olsun istiyorum.
2 kere pas yapmak istiyorum.
2 gram pres yapmak istiyorum.
Seyircim kanser olmasın istiyorum.
17 şampiyonluğa 19 kere sevinmesinler istiyorum.
Türk antrenörüm bir kere de kovulmasın istiyorum.
Ben soyunma odasına inmeyeyim istiyorum.
Yanımdakiler istifa etmesin istiyorum.

Cin bakmış, bakmış, bakmış…
Düşünmüş…

“Tesisler normal çim mi olsun, suni çim mi?”

Monday, August 16, 2010

Uzulmek icin Erken

Ilk haftalar yaniltmasin
Oncelikle ilk haftalarin, takimlarin sezon performansi hakkinda cok fikir verdigini zannetmiyorum. Cunku takimlar daha tam oturmamis, transferler tamamlanmamis, oyuncular daha forma girmemistir. Bir de rakip takimlarin da durumu pek bilinmediginden, sonuclar hakkinda yorum yapmak cok dogru olmasa gerek. Mesela Fenerbahce gcen sezon Denizli galibiyeti ile baslamisti ama Denizli'nin ligin en zayif takimi oldugu sonraki haftalarda anlasilmisti. Ayrica, Galatasaray'in gecen sezona firtina gibi girip sezonu 4. bitirdigini de unutmamak lazim.

Cimbom'da degisen birsey yok
Ilk hafta itibariyle, en kotu performansi Galatasaray gosterdi. Gecen seneki kadroya gore pozitif yonde cok bir degisiklik yoktu. Aksine Keita ve Mehmet'in yerinin doldurulamadigini gorduk. Cana duz bir oyuncuya benziyor. Ayhan, Mustafa, Baris zaten bu gorevi goruyordu. Biraz daha ayagi top yapan bir on libero alinmaliydi aslinda. 
Keita'yi cok arayacak Cimbom ama Baros forvete gecer, Kewal kanada gecerse, Pino da form tutarsa isler rayina girer. Elanonun da daha sakat oldugunu unutmayalim. Genel kanaatin aksine ben cok karamsar degilim Galatasaray adina. 1-2 transferin de gelecegi dusunulurse, isler yoluna girebilir. Son olarak da Sivasspor'un gecen senenin aksine guclu bir takim oldugunu ve bu sene Sivas'in zorlu bir deplasman olacagini dusunuyorum.

Kartal iyi yolda
Besiktas ilk hafta rahat bir galibiyet aldi. Her ne kadar skor 1-0 olsa da, Bucaspor'in puan alacak hali pek yoktu. Besiktas bu seneki maclarda bir sekilde gol bulacagini tahmin ediyorum, cunku yildiz oyuncu sayisi fazla. Guti ve Quaresma sonucu her an degistirebilecek kapasitede. Defansi saglam tutarsa Besiktas, bu sene tutulmasi zor olacak gibi. 
Bana kalirsa en buyuk kazanci Necip Besiktas'in. Alt apidan oyuncu kazanmak, benim gozumde buyuk yildizlari transfer etmekten daha onemli. Birincisi bu tarz oyuncularin maliyeti neredeyse sifir. Ikincisi, zaten kadroda altyapidan oyuncu bulundurma zorunlulugu var. Bu oyuncularin takima katki saglayan oyuncu olmasi, takim adina cok onemli. Parayi basip yildiz oyuncuyu getirtmek pek marifet degil. Esas mesele alt yapidan oyuncu kazanip, takima ve Turk futboluna yildiz kazandirmak. Necip konusunda emegi gecenleri tebrik ediyorum ve kendisine basarilar diliyorum.

Anadolu da sampiyonluk yarisinda
Trabzon da Bursa da haftayi 3 puanla kapattilar. Bursaspor'un isi biraz zor cunku uzerlerinde sampiyonluk baskisi var. Yeni transferleri konusunda pek bir fikrim yok ama eger takima katki saglayacak oyuncular iseler, kadro genisligi saglanir ve Bursa da sampiyonluk mucadelesinde olur. Sampiyonlar ligi'nde oynayacagi da dusunuldugunde, Bursa icin kadro genisligi cok onemli.
Trabzon gecen sene Senol Gunes geldikten sonraki istikrarli cizgisini devam ettirecege benziyor. En buyuk artilari Senol hoca. Forvet hattinda da rekabet artti ve goller gelmeye basladi. Umarim Trabzon da sampiyonluk yarisinda olur ve daha heyecanli bir lig izleriz.

Sunday, August 15, 2010

Fener'de Gunes Doguyor mu?

Endiseli bir bekleyis hakimdi Fenerbahce taraftarinda lig baslamadan once. Ama, Kanaryalar 28 dakikada 4 gol atarak maci cok erken kopardi. Ilk yari attigindan fazlasini da kacirarak macin cok daha farkli bitmesine engel oldu. Ikinci yari ise farkli skorun verdigi rehavet, PAOK maci dusuncesi ve Antalyaspor'un yaptigi 3 degisiklik ile biraz toparlanmasi sonucu ikinci yari gol cikmadi ve 4-0 neticelendi. Peki ne oldu da daha bir hafta once Young Boys karsisinda tel tel dokulen Fenerbahce bugun firtina gibi esti?

1. Bugun rakip Young Boys degil, Antalyaspor'du. Takimin yarisi nerdeyse degismis olan Antalya, ozellikle defansif anlamda cok zayifti. Fenerbahce cok rahat rakip kaleye gidiyor ve pozisyon buluyordu. Ayrica kaleci Omer'in sakatligi da baska br handikapti. Velhasil bugun Antalya Feneri zorlayacak bir rakip gorunumunden
oldukca uzakti.
2.  Fenerbahce, su ana kadar ki ideale en yakin kadrosu ile oynadi. Ozellikle sag kanattaki Gokhan Gonul-Mehmet Topuz birlikteligi takima cok olumlu yansidi. Mehmet Topuz ilk defa oynadi, Gokhan Gonul ise ilk defa 90 dakika oynadi. Bu ikilinin uyumu, fizik gucleri sag kanadin cok iyi islemesini sagladi. Atilan 4 golun ikisi bu kanattan geldi. Bir suru girilen pozisyon da cabasi. Yalniz Methmet Topuz'un son vurus ve son paslarda kendini biraz gelistirmesi gerekiyor. Sag kanat adina tek eksiklik bu. Yeterince teknik degil ve bazen son paslarda top eziyor. Pozisyona girmesine ragmen de cok az gol atiyor ki gecen sezonu 1 golle tamamladi. Bunun disinda Lugano'nun gelisi de defansi hem toparlamis hem de takima savunma anlaminda daha bir guven gelmis.
3. Alex ve Semih'in muthis uyumu yine taraftari mest etti. Mactan onceki yazimda Alex ve Semih'in guzel oyunuyla Fenerbahce maci alir demistim. Nitekim Alex-Semih ortak yapimi 3 gol Antalya'ya yetti. Semih'in ilk onbirde cikmasi benim icin surpriz olmadi cunku Gokhan Unal istenilen kivamda degildi. Suanda Kocaman'in elinde 4 tane santrofor var. Bunlardan Semih ve Gokhan Turkiye, Guiza Ispanya, Niang da Fransa gol krali.  Rekabet ortami saglanabilirse Fenerbahce gol yollarinda sikinti cekmez. Alex'in de Turkiye'de gol krali oldugunu dusundugumuzde Fenerbahce'deki gol krali sayisi 5'e cikiyor.
4. Fenerbahce Young Boys yenilgisi ile dibe batmisti. Bugun bunu telafi etmek icin cok istahli basladi oyuna. Genelde cok kotu spnuclardan sonra takimin kendini silkelemesi dogaldir. Bugunku hirsli futbolun bir sebebi de bu.

Bugun ilk yaridaki performansi begendim ama ikinci yari cok durgundu Fenerbahce. Bunu da normal karsilamak gerek. Persembe gunku PAOK maci hayati oneme sahip. Fenerbahce Avrupa Ligi'nden de elenirse kiyamet kopar. Dusunmek bile istemiyorum. Ki Fenerbahce'nin bu turu gececegine inaniyorum.

Kanatlar cok onemli!
Sag kanatta suan icin sorun yok. Ama sol kanat icin ayni seyleri soyleyemeyecegim. Stoch begendigim ve faydali olacagina inadigim bir oyuncu. Ama istenilen performansi goremedi ben. Santos ile uyumlu degiller. Etkili bindirmeler yapamiyorlar. Stoch iceri katederek oynamayi seviyor ki bu sekilde gol ve asistleri de olacaktir, ama biraz daha cizgiye inip etkili ortalar yapmasi gerekiyor. Bugun koca macta nerdeyse hic cizgiye inmedi. Zamanla sol kanadin da islerlik kazanacagini dusunuyorum.

Sonuc olarak Fenerbahce lige iyi bir baslangic yapti. Kara bulutlar nispeten dagildi ama bu gecici bir hava. Takimin taraftarla barismasi, kara bulutlarin tam olarak dagilmasi PAOK'un elenmesine bagli. Bu hayati oneme sahip. Bugunku skor takimin kendine guveninin gelmesi acisindan onemliydi. Ben Fenerbahce'nin Yunanistan'dan en azindan beraberlikle gelecegini dusunuyorum. Insallah da oyle olur.

Saturday, August 14, 2010

Sampiyon Kim Olur?

Besiktasin fiyakasindan gecilmiyor!
Bu sene tartismasiz en iyi transferler Besiktas'tan geldi. Genelde yildiz transerleri Fenerbahce'den gelirdi ama bu sene Quaresma ve Guti transferleri ile Besiktas hem taraftarini heyecanlandirdi, hem de marka degerini arttirdi. Bu manada yonetimi tebrik etmek gerek. Ama bu transferlerden de onemli, teknikdirektor Schuster'in takimin basina getirilmesiydi. Denizli miadini doldurmustu ve heyecanini buyuk olcude yitirmisti.

Gecen sene ciddi manada gol sikintisi cekmis ve ligde en cok gol atan 8. takim olmustu Besiktas, yani Ankaraspor cikarildiginda tam ortadaydi gol atma siralamasinda. Bu sene yapilan transferler, ofans anlaminda sorun cekmeyecegini gosteriyor Besiktas'in. Muhtemelen ileri dortlu Bobo, Guti, Quaresma ve Nihat'tan olusacak. Bu noktada guclu takimlara karsi defansif manada sorun yasanacagini dusunuyorum. Suana kadar zayif rakiplere karsi cok sorun olmadi belki ama bu dortlunun ayni anda oynamasi sikinti yaratabilir.

Genel manada ama Besiktas'i en hazir takim olarak goruyorum. Birincisi camia olarak cok kenetlenmis durumdalar ve taraftar da bayagi gaza gelmis durumda. Besiktasli arkadaslardan biliyorum:) Bakalim Schuster
kariyerine yeni basarilar mi ekleyecek yoksa Del Bosque, Aragones gibi sezon sonu kapi onune mi konulacak?

Galatasaray'da belirsizlik devam ediyor
Galatasaray 4. bitirdigi gecen sezonun ardindan ayni teknik direktorle devam ederek istikrar adina Turkiye'de cok rastlamadigimiz bir olaya imza atti. Rijkard'in artik bu sene bahanesi olmamali. Galatasaray'i, Turkiye'yi daha iyi taniyor ve bu sene transferleri de kendisi yaptigi icin "Eldeki malzeme bu" deme sansi da yok.

Iki tane as oyuncusuMehmet Topal ve Keita'yi kaybederken, bunlarin yerine Cana, Pino ve Serdar Ozkan alindi. Gelenlerin, gidenler kalitesinde oldugunu dusunumuyorum ama bu iki oyuncunun iyi fiyatlarla satilmasini da dogru buluyorum. Cana vasat bir on liberi gibi duruyor ama Pino'dan umutluyum bem. Hizi ve teknigi ile takima katki saglar. Ayrica Ribery gibi bir cikis yapma ihtimali de var ve henuz 23 yasinda.

Gecen sene sakatliklardan dolayi pek fayda elde edilemeyen Baros ve Kewell'in donusu de yeni kazanimlar. Gecen sene bu ikilinin sakatliginin Cimbom'un basarisizliginda buyuk etkisi olmustu. Bu sene isler boyle olmayacaktir. Ayrica daha transfer tamamlanmadi ve iki tane oyuncu daha transfer edilecek. Bu arada alinan Turk oyuncularin da ozellikle uzun vadede takima fayda saglayacagini dusunuyorum ki bu oyuncular cok ucuza mal edildi. Bu haftaya gelirsek Cimbom'un isi kolay degil. Sivas'tan cikacak bir beraberlik surpriz sayilmamali!

Sampiyon??
Daha lig baslamamis ve transferler tamamlanmamisken sampiyonluk icin tahminde bulunmak zor ama ben Besiktas'i diger takimlardan bir adim onde goruyorum. Galatasaray da ikinci favorim su anda. Fenerbahce'de cok ciddi bir belirsizlik var. Bursaspor'un ikinci yil sampiyon olabilecegine ihtimal vermiyorum. Trabzonspor da ilk ucu zorlasa da sampiyonluk icn cok erken. Klasik tabirle, ilk 5 haftadan sonra daha net seyler soylenebilir...

Tuesday, August 10, 2010

Hasret Bitiyor....


Evet, 3 aylik aranin ardindan lig basliyor bu hafta. Genelde yazlari futbol tutkunlari acisindan sikici gecer ve futbolu ozleriz ama bu sene neyseki Dunya kupasi imdada yetisti. Cok guzel ve zevkli bir Dunya Kupasi izledik. Bunun disinda mac olmayan yaz aylarinin bir diger heyecan yaratan olayi da transferlerdir. Bir Fenerbahceli olarak bu sene cok heyecanli gecmedi transfer donemi, ozellikle de onceki yillara kiyaslarsak. Besiktaslilar bu senenin transfer sampiyonu olsalar gerek. Bakalim transferdeki sampiyonluk ligde sampiyonlugu getirecek mi?


Fener'de Dogum Sancilari!
Cok feci sekilde biten gecen senenin ardindan, sezona yeni bir teknik direktor ile giriyor Fenerbahce. Gecen sene kimilerine gore basarisiz, kimlerine gore de sanssizdi takim. Bana gore sanssizdi daha cok, cunku her ne kadar istenilen performansi gostermese de rakiplerine gore basariliydi. Iki kupayi da finalde kaybetti.


Trabzon faciasindan sonra Daum'un takimin basinda kalmasi kabullenebilecek bir durum degildi. Ama Kocaman'in da bu sekilde gelmesi hic sik olmadi. Daum'un kuyusunu kazip yerine gecen konumuna dustu Aykut Kocaman. Ustune ustluk Daum'u gonderirken yasananlar kulubu kucuk duruma dusurdu. Ardindan Kocaman'in gelisi, kotu bir hazirlik donemi, taraftari heyecanlandiracak transferlerin yapilmayisi, gecen seneki kotu sonun izlerinin silinmemesinde rol aldi. Bu kotu donemde alinan Galatasaray galibiyeti bile taraftari tatmin etmedi:) Young Boys karsisinda alinan maglubiyet de ikinci buyuk felaket oldu.


Aslinda Kocaman'in menejerlige getirilmesi, uzun vadede teknik direktorluge getirilmesinin ilk ayagiydi ve dogru bir hamleydi. Ama, bu sene goreve getirilmesi bir nevi erken dogum oldu. Simdi de bu erken dogumun sancilari yasaniyor. Bakalim saglikli bir sonuc cikacak mi ortaya.


Bana kalirsa suan zor gorunuyor. Kocaman takimi, sistemi, felsefeyi tamamen degistirmek istiyor. Fenerbahce boyle bir keskin bir gecisi yapacak durumda degil. Bu degisimi zamana yaymasi gerekiyor. Fenerbahce taraftari son uc ayda sabrini yitirmis durumda. Her kotu sonuc biraz daha yikima yol acacaktir. Kocaman'in ilkelerinden biraz taviz vermesi gerekiyor. Yeni transferler takima adapte olamamisken, bir suru sakat varken
sistemi degistirmek, Alex'ten faydalanmamak dogru degil. Eger Kocaman degisim icin acele eder, ilkelerinde az da olsa taviz vermezse bu degisimi yapmadan gitmek zorunda kalabilir, hem de Aziz baskan ile beraber...


Bu hafta lige iyi baslangic yapmak cok onemli. Seyircisiz olmasina ragmen ben Fenerbahce'nin maci alacagini dusunuyorum. Tabi Antalyaspor'un bu seneki durumu nedir bilemiyorum ama oturmus bir kadrolari var ve Ozdilek hoca ile istikrari yakaladilar. Seyircinin olmamasi bu macta Fenerbahce icin avantaj da olabilir zira erken bir gol yenmesi durumunda, taraftardan olumsuz tepki gelebilirdi. Fenerbahce'nin Alex Semih (eger oynarlarsa) ikilisinin guzel performansi ile, zor da olsa maci alacagini dusunuyor ve umuyorum.


Bir de yabanci konusunda da sikinti yasayacaga benziyor Fenerbahce. Daha forvet alinmamisken bile, suanda Kocaman'in ideal onbirinde 7 tane yabanci var; Lugano, Bilica, Santos, Christian, Stoch, Dia ve Alex. Defansta yasanan sikintilar, Lugano-Bilica ikilisinin gerekliligini gosteriyor. Mehmet Topuz ve Ozerin sakatliktan yeni cikmis olmalari da Stoch-Dia ikilisini zorunlu kiliyor. Alex ve Santos'dan da bu macta vazgecmeyecegini dusunuyorum Kocaman'in. Sonuc olarak en zayif halka Christian gorunuyor. Selcuk'u cok begenmesem de Christian'i aratmayacagini dusunuyorum. Ama, forvet geldikten sonra bu yabanci isi daha da karmasik hale gelecek. 


Diger takimlar ile ilgili dusuncelerimi bir sonraki yazida paylasacagim..

Baslarken...

Nerden cikti bu blog?
Nerden cikti bu blog dediginizi duyar gibi oluyorum. Her Turk erkegi gibi futbolu seviyorum; oynamayi, izlemeyi, konusmayi. Fanatik olmasam da siki bir Fenerbahceli oldugumu da soyleyebilirim. Haftalik Fenerbahce maclarini seyreder ve yorumlari okurum. Dusundum de herkes atip tutuyor, ben de bu kervana katilayim dedim. Arkadas ortamlarinda yapilan mac geyiklerinin bloga tasinmasi bir manada. Yogunluktan veya uzakliktan dolayi gorusemedigim dostlarimla da bu vesileyle belki mac geyigi yapmis oluruz. Herkesin yorumlarini paylasmasini bekliyorum, ozellikle de Galatasarayli arkadaslarin:) Onlarla mac geyigi yapmak ayri bir tatli oluyor.

Blogda neler olacak?
Oncelikle blogumun tamamen amator ruhla hazirlandigini belirteyim. Haftalik iki yazi dusunuyorum. Bunlardan ilki maclardan once yorumlar ve haftalik tahminleri icerecek. Ikinci yazi ise maclardan sonra yorumlar  ve tahminlerin degerlendirilmesi seklinde olacak. Bunun disinda cok begendim kose yazilarini da burda paylasacagim. Simdilik bloga cok vakit ayiramayacgim ama zamanla daha ilginc seyler eklemeyi dusunuyorum.

TotoLig..
Bu sene Spor Toto Super Lig'e bes yilligina sponsor oldu. Yani artik ligimizin ismi "Spor Toto Super Lig". Isim ile ilgili fikir burdan geldi. Bir de daha once de belirttigim gibi, burasi futbol ile alakali kendi capimda atip tutacagim bir mekan olacak. Bir de eskiden beri birsey ile alakali atip tutmada Toto Loto tabiri kullanilir. Bu manada da uygun bir isim olacagini dusundum.

Bu vesile ile tum arkadaslara, dostlara merhba diyorum. Umarim herkes iyidir. Arada sirada da olsa blogda bulusmak dilegiyle...