Wednesday, September 22, 2010

KOCAMAN Hata!


Gecen hafta, maclarin tahminleri ile ilgili yazimi yazamadim yogunluktan ama sahsen Fenerbahce'nin kazanacagini bekliyordum. Neden mi?

1. Fenerbahce 3 buyukler arasinda saha ve seyirci avantajini en iyi kullanan ekip. Muthis bir sinerji yakalanip, karsi takim uzerinde baski kuruluyor.
2. Fenerbahce'nin son yillarda derbilerdeki ustunlugu.
3.Derbilerin sonucuna etki eden cok onemli gordugum iki faktor var. Birincisi favorilerin kaybetmesi. Favori gosterilen takimlarin uzerinde olusan psikolojik baski ve/veya rehavet, oyuna olumsuz etkiliyor genelde. Ikincisi de daha cok ihtiyaci olan takimin kazanmasi ilkesi. Besiktas kagit ustunde favori duruyordu ve maci almaya daha cok ihtiyac duyan takim da Fenerbahce idi. Yani bu iki faktor de Fenerbahceyi sansli kiliyordu.
4. Fenerbahce'nin hizli adamlarinin Ferrari'siz Besiktas defansini zorlamasi.

Beklentim gerceklesmedi ve Fenerbahce sahadan 1 puanla ayrildi. Macin ilk 20 dakikasini izlemesem de Besiktas'in oyuna daha iyi basladigi soylenebilir. Hakan'in hatasi ile bulunan gol, Ekrem'in ve Hakan'in sakatlanarak cikmasi, Besiktas takiminin dengesini bozdu. Yani hersey Fenerbahcelehine gelisiyordu. Hakem de bu surecte Fenerbahce'nin tatli sert futboluna cok ses cikarmadi. Ilk yarinin son 20 dakikalik bolumunde Fenerbahce inanilmaz goller kacirdi. Burda 2. golu bulabilse mac kopacakti.

Ikinci yariya Besiktas toparlanmis cikti. Fenerbahcede de Emre'nin zorunlu cikisi, takimin kontraataga cikisini guclestirdi. Buna ragmen Fenerbahce yine 2-3 net pozisyon yakaladi ama gole ceviremedi. Besiktas'in kurdugu baski sonucu gol atacagi belliydi, mesele Fnerbahce'nin ondan once 2. golu bulmasiydi. Ayrica Fenerbahce ayaginda hic top da tutamiyordu. Burada yapilmasi gereken Alex veya Dia'nin cikip, Stoch'un girmesiydi. Kocaman'in uzun sure degisiklik yapmamasi ve sonunda da Christian'i oyuna sokmasi buyuk bir hataydi. Bence bu hatayla yenilmeyi bile haketti. Bu korkakca degisiklik takimin daha da geri yaslanmasina neden oldu ve sonunda da olan oldu ve gol geldi.

Fenerbahce daha cok pozisyona girmesine ragmen oyuna daha cok hukmeden Besiktas'ti ve bir manada beraberlik de hakkaniyetli bir sonuc oldu. Fenerbahce kontra atak futbolu oynamaya calisti.Bu mac icin dogru olsa da ilerisi icin umut verici bir sistem degildi. Besiktas'in oyunu daha umut vericiydi. Fenerbahce adina ise Dia'nin iyi performansi ilerisi icin bir umut isigi. Velhasil Fenerbahce ilk 5 macta 8 puan kaybetti ama bunu bir felaket olarak gormuyorum, cunku zor maclar oynadi. Takimin 2-3 mac ust uste kazanip, kendine guveninin gelmesi gerekiyor. Kacan goller bir manada bu strese de baglanabilir. Ondan sonra isler daha rayina girecektir. Besiktasta ise zaten isler iyi gidiyor. Zor Kadikoy deplasmaninda bir puan her zaman basaridir.

Galatasaray ite kaka da olsa yine 3 puan aldi ve bu yarali donemi hasarsiz atlatarak haftadan cok karli cikti. Trabzon da bir turlu transfer edemedigi Makulula'nin golleri ile maglup oldu. Tamam cok super bir golcu olmayabilir ama Kayseri gibi gol kisiri bir takimda gol krali olmussa bir adam, bos degildir. Manisa cok iyi bir is yapti bence. Bursa da cikan olaylar sonucu 3 puani alip 5te 5 yapmis olacak. Gecen sene de oyle belesten bir 3 puan almislardi. Bu sene de sanslari fena degil yani. Umarim boyle devam ederler ve sampiyonlugu zorlarlar.

Wednesday, September 15, 2010

Iki Cami arasindaki Benamaz!


Yazima oncelikle 12 dev adami tebrik ederek baslamak istiyorum. Turk halkina cok buyuk bir mutluluk yasattilar ve tarihe gectiler. Cok buyuk bir mucadele gosterip, namaglup finale kadar geldiler. Finalde cok guclu bir rakip olan ABD'e bogun egdiler. Buraya kadar gelmis olmalarindan dolayi onlara tabi ki kizamiyoruz ve cok guclu bir rakiple oynadiklarini da biliyoruz. Nitekim mac boyunca hicbir zaman maca ortak dahi olamadilar. Ama, gonulisterdi ki daha iyi sartlarda,biraz dinlenmis ve toparlanmis olarak maca ciksinlar, gunlerinde olsunlar ve kupayi kaldirsinlar. Cunku, ABD bircok yildizindan yoksun gelmisti. Simdi mesele, bu basarinin devam ettirilmesinde. Istikrarli bir sekilde bu turnuvalara katilmali ve en az ceyrek finale cikmaliyiz. Futbol milli takimimiz gibi, buyuk basarilardan sonra buyuk dususler yasamamaliyiz.

Sota'dan Tuzak!
Gelelim bizim takima! Fenerbahce 4. haftada ikinci deplasman maglubiyetini aldi. Kayserispor onunde hicbir varlik gosteremeyen Fenerbahce, maci neredeyse pozisyonsuz bitirdi. Kayseri'nin diri ve sert futbolu bundaki en buyuk etken ama Fenerbahce bu kadar kotu olmamali. Takimin mucadele etmemesi de baska bir faktor. 90 dakika sonunda takim olarak Fenerbahce 7.5 km daha az kosmus Kayseri'den. Boyle bir durumda nasil kazanabilirsin ki?

Defanstaki sorun da devam ediyor. Macin basinda kulubeye bakip da Bilica veya Ilhan'i goremeyince eyvah dedim. Nitekim Yobo'nun sakatlanip cikmasi ve Selcuk'un stopere gecmesi gollerin hazirlayicisi oldu. Bence bunun kadar onemli bir diger etken de Stoch ve Dia'nin defansa yardima gelmemeleri. Buna kesinlikle cozum uretilmeli. Defansin iki kanadi da yedek oyunculardan - Okan, Caner-  kurulu olunca, Fenerbahce ideal geri dortlusunden sadece Lugano kaldi geriye. Bu da tabi savunmayi etkiledi. Okan'i da biraz havalara girmis gibi gordum. Kendine dikkat etmeli yoksa parlamadan soner gider! Dia da cok top ezdi macta, kendisinden bekleneni veremedi. Boyle devam ederse ilk 11'e giremez. Sonuc olarak cok kotu oynayarak, hakli bir yenilgi aldi Fenerbahce. Ama, toparlanirsa cok sorun degil. Su ana kadar aldigi iki yenilgi de -Trabzon ve Kayseri- zor deplasmanlardi. Yani daha kaybedilmis birsey yok.

Karar Verilmeli
Fenerbahce bu sene oynadigi zorlu karsilasmalarin hicbirini kazanamadi (Young Boys, PAOK, Trabzon, Kayseri). Hazirlik macinda Galatasaray'a karsi alinan galibiyeti saymiyorum, cunku o maclari ayri bir kategoriye koymak lazim:). Demek oluyor ki Fenerbahce'de isler iyi gitmiyor. Peki neden?
Bana kalirsa Fenerbahce ne oynadigina veya oynamak istedigine karar verebilmis degil. Daum zamaninda oyunu siki tutan, defansif yonde cok guclu, ofansif yonde de Alex'e odakli bir sistemi vardi takimin. Cok goze hitab etmese de istikrarli bir sekilde bu sistemi oynuyorlar ve kismen de basarili oluyorlardi. Kocaman'in bu sistemden haz etmedigi ve Alex'iz ve daha ofansif bir sistem oturtmak istedigi bilinmeyen birsey degil. Alex'i uzun vadede takimda tutmayacagi da tahmin ediliyor.Ama bir taraftan da yillardir takimi sirtlayan ve taraftarin sevgilisi olmus bu oyuncuyu da takimdan kesemiyor. Su ana kadar genelde ilk devre oynatip, ikinci devre oyundan cikartma secenegini uyguladi Kocaman. Bu da gosteriyor ki takim suan gecis doneminde ve bir belirsizlik var. Alex var mi yok mu, belli degil. Bu diger oyuncularin da performansini da etkiliyor, cunku iki durum arasinda cok fark var. Alex varken herkesin gozu onu ariyor ve genelde onun disinda kimse sorumluluk almiyor (Yeni transferler Stoch ve Dia istisna olabilir bu duruma). Alex yokken de sudan cikmis baliga donebiliyorlar.

Kocaman bu konudaki kararini kesin vermeli ve ona gore kadroyu sekillendirmeli. Ve istikrarli bir sekilde istedigi sistemi oynatmali. Ondan sonra olur veya olmaz, onu tartisiriz. Ama suandaki durum iki cami arasinda kalmis benamaz bir insana benziyor ve ortaya iyi futbol cikmiyor. Illa ki Alex'i kesip, yeni sisteme gecsin demiyorum. Daum'lu sistemi devam ettirip, ofansif secenekleri biraz daha arttirabilir de. Hatta bu secenek kisa vadede daha basarili olur bence. Mesele, ikisinden birini secip yoluna oyle devam etmek. Benim gorusum Alex bu takimda oldugu surece, takimdan kesilmesinin zor oldugudur. Basarisizlik durumunda bu tamamen Alex'in yokluguna baglanir. O nedenle, Daum'un sistemini biraz revize ederek devam ettirmek en akillica olani gorunuyor. Ilk devre sonunda veya sezon sonunda da Alex ile yollar ayrilir, Kocaman da rahat rahat istedigini yapar. Alex'in tamamen olmadigi durumda da oyuncular daha fazla insiyatif almaya baslar ve yeni sisteme gecilebilir.

Kocaman'in Omru
Kocaman'in sezon sonuna kadar takimda tutulacagini dusunuyorum, cok basarisiz olsa dahi.Ama gelecek sezon takimda kalmak istiyorsa, sezonu en azindan ikinci bitirmesi gerek. Aksi halde gelecek sezon koltugunda oturamaz. Bu nedenle bu donemde sonuclar da onemli. Sabir gosterilir ama bir yere kadar.

Kartal firtinasi
Besiktas'i diger bircok insan gibi sampiyonlugun en guclu adayi olarak ifade etmistim sezon basinda. Suanki haliyle hala en guclu aday olarak duruyor. Ofansif yonden inanilmaz iyiler. Cok fazla alternatifleri var ve hele bir de erken gol buldular mi, onlerinde durmak cok zor. Bu hafta Fenerbahce'nin isi cok zor!

Galatasaray ite kaka da olsa cok onemli bir galibiyet aldi. Bundan sonra transferlerin takima adapte olmasi, Arda'nin geri donmesi derken toparlanirlar. Sampiyonluk mucadelesinde de son haftalara kadar giderler. Trabzon parlamaya devam ediyor. Yattara'yi izlemek gercekten buyuk bir keyif. Keske daha disiplinli ve istikrarli olsaydi da, Trabzon'a bir Alex katkisi yapsaydi. Bu durumda sampiyonluktan daha ciddi sekilde bahsedebilirlerdi. Bursa 4te 4 yapti ama artik zor haftalara giriyorlar. Sampiyonlar Ligi'nde oynayacaklari maclar onlari yipratacaktir.Umarim yasayacaklari dusus cok keskin olmaz.

Saturday, September 11, 2010

Kirmizi-Beyaz Bayram



Milli Gurur
Gectigimiz hafta, milli takimlar duzeyinde gurur yasadigimiz bir hafta oldu. Futbol takimimiz, ikinarak sikinarak da olsa, iki macta 6 puan aldi ve elemelere cok iyi bir baslangic yapti. Grubunda ikincilik mucadelesi verecegi Belcika'yi yenmesi cok onemliydi. Hiddink de takimi yeni yeni taniyor ama uzun vadede basarili olacagini dusunuyorum. En azindan bizi Avrupa Sampiyonasi'na tasiyacaktir. Ama milli takim icinde rekabeti yaratmasi gerekiyor. Milli takimin vazgecilmez oyuncularindan bazilari cok formsuz gozuktu. Bunlardan aklima ilk gelenler Tuncay ve Nihat. Bunun yaninda guzel gelismeler de var. Gecen seneden beri cok istikrarli ve basarili bir grafik cizen Omer'in takima alinmasi cok olumluydu. Umarim takim arkadasi Volkan Sen de farkedilir ve takima monte edilir. Cunku Volkan'in teknigine, hizina cok ihtiyacimiz var. Sonuc olarak ben milli takimdan umutluyum. Hiddink ile ilk maclarin kayipsiz atlatilmasi da cok iyi oldu. Umarim boyle devam eder ve sampiyonaya gideriz.

Diger taraftan, basketbol milli takimimiz da tarihinde ilk defa yari finale cikti. Futboldan sonra basketbolda da bu sevinci yasamak cok guzel. Gecen sene voleybolda da ciddi basarilar yasanmisti. Birebir kiyaslamak cok dogru olmaz ama bu basarilara nasil erisildigi incelenmeli ve futbol basta olmak uzere, diger branslara da uygulanmali. Mesela son yillarda basketbolda ciddi sayida yildiz yetistiriyoruz. Sadece NBA'de oynayan uc oyuncumuz var. Ama malesef, futbolun MBA'i diyebilecegimiz Ingiltere, Ispanya gibi liglerde cok az oyuncumuz var ve onlar da pek sans bulamiyorlar. Avrupa'da duzenli oynayip basarili olan oyunculara ihtiyacimiz var. Bu sekilde futbolcular kendilerini daha iyi geslitirecek ve milli takima da bir vizyon katacaklardir. O yuzden, Avrupa'ya gitmek isteyen oyuncularin desteklenmesi taraftariyim. Son zamanlarda cok sik konusulan Arda olayinda da ayni fikirdeyim. Son olarak, dunta sampiyonasina ev sahipligi yapan Basketbol Federasyonu'nu da kutlamak gerek. Organizasyondan alinlarinin akiyla ciktilar ve umarim yine futbola ornek olurlar.

Yorgun Buyukler..
Milli takim donuslerinde Rijkard'in sikayetlerini siklikla duyar olduk. Kendince hakli Rijkard, ama milli takimdan da kimsenin vazgecmesi beklenemez. Milli takim donusleri genelde 3 buyukler icin dezavantaj olur, cunku cok fazla oyunculari milli takima giden buyukler, uzun bir sure beraber antreman yapamazlar. Yuksek tempoda oynanan milli maclarda yipranan oyuncular da cabasi. Mesela Fenerbahce, yaklasik 10 gundur, 13-14 oyuncu ile antreman yapiyorlar. Bu durum takimlari bu haftaki maclarad olumsuz etkileyebilir.

Fenerbahce bu hafta Kayseri'ye konuk oluyor. Kayserispor bir degisim icinde. Bu sene ilk defa kendilerini izleme firsatim olacak ama aldiklari sonuclardan iyi bir takim olduklari izlenimi veriyorlar. Fenerbahcede ise milli takimlardan donen yorgun futbolcular sorun olabilir. Gokhan Gonul'un yoklugu da buyuk eksiklik. Defansta oynayacak yeni transfer Yobo'nun performansi da soru isareti. Takima katilali daha 2-3 gun oldu. Aslinda bu mac ilk 11de oynamasi riskli olabilir. Kayserispor'un oyun anlayisi da macin sonucunu cok etkileyecektir. Fenerbahce kapali defanslari acacak hucum gucune tam anlamiyla erismis degil ama saldiran ekiplere karsi hizli oyuncular ile rahat pozisyon bulabiliyorlar. Eger Kayseri acik oyunu tercih ederse, Fenerbahce rahat goller bulur. Sonuc olarak, zor bir mac olacak ve ilk ihtimal beraberlik diyorum. Olmazsa da Fener kazanir.

Besiktas bu senenin cok sey beklenen ekiplerinden Ankaragucu ile oynuyor. Ankaragucunun cok etklili oyunculari var. Besiktas defansini zorlayacaklardir. Erken bir gol bulmazsa Besiktas zorlanabilir ama bir sekilde maci alacaklarini dusunuyorum.

Galatasaray da Gaziantep ile evinde karsilasiyor. Galatasaray'in galibiyete siddetle ihtiyaci var. Arda'nin sakatligi handikap, yeni transferler de oynayacak durumda mi bilmiyorum ama oynasalar bile cok verimli olamazlar ilk mac. Pino'dan birseyler bekliyorum. Cok kaliteli bir oyuncu bence. Havaya girerse, durdurulmasi zor olabilir. HattA Galatasaray'a Quaresma etkisi yapabilir, tribunleri costurabilir. Gaziantep'i de izlemedim ama klasik Tolunay Kafkas takimi olduklarini dusunursek, sert ve zorlu bir ekipler. Bu sene daha maglubiyetleri yok ama galibiyetleri de yok. Uc maclari da berabere bitmis. Kolay mac olmayacak ve beraberlik ilk tercihim, olmazsa da Cimbom kazanir diyorum.

Herkesin bayramini kutluyor ve iyi haftasonlari diliyorum..